Memlüklüler
Özellikle Abbasi Halifeliği döneminde Türk askerlerinin sıkça kullanıldığını biliyoruz. Sadece Türk askerlerinden kurulu şehirler olan “Avasımlar” Bizans sınırına bitişik halde yapılardır. Bir nevi ordugah şehirlerdir. Türklerin savaş ustalıkları sebebiyle dönemin Arap hanedanlıkları kendi orduları içinde Türklerden müteşekkil birlikler oluşturmalarını sağlamıştır.
Memlük Sultanlığı
Memlük Devleti’ne bakacak olursak, bu devletin halkının Arap çoğunluklu olduğunu görürüz; fakat bu devletin idari kademelerini oluşturan azınlık Türklerdir.
Memlük kelimesinin, Arapça’da “köleye” karşılık gelmesi Memlük Devleti’ni meydana getiren unsurlar hakkında bizlere bilgi verir. Mısır ve Suriye bölgelerinde etkili olan Memlük Devleti’nin, kurucuları Eyyübiler Devleti içinde yetenekleriyle sivrilen Türk komutanlarından meydana gelmişlerdir.
Abbasiler döneminde önem kazanmaya başlayan Türk savaşçıları zamanla Tolunoğulları ve İhşidiler devrinde daha da güçlenmiş, bilhassa Eyyübiler Devleti içinde oldukça etkili olmuşlardır.
Arap yarım adasına getirilen bir başka askeri unsurlar da Çerkeslerden oluşmaktaydı. Eyyübiler devrinde Türk unsurlar Mısır’da etkili olurken, Suriye bölgesinde de Çerkesler söz sahibi olmaya başlamıştır.
Memlük Devleti Sultanları
Eski bir köle olan Ayberg, meziyetleri sayesinde giderek güçlenerek Mısır’daki Memlüklüler’in Sultanı ünvanını elde etmiştir. Ayberg’in karısı tarafından öldürülmesiyle birlikte Ayberg’in henüz çocuk olan oğlu tahta geçirilmiş ise de yaklaşan Moğol tehlikesi üzerine Kutuz tahta geçmiş ve Moğol saldırılarına başarıyla karşı koymuştur. 1260 Ayn calut savaşında Moğol ordusu büyük bir yenilgiye uğratılmıştır.
Emir Baybars hükümranlığında ise Memlüklülerin en güçlü dönemine ulaştığı görülür. Moğolların 2.kez yenilgiye uğratılması muhtemel Moğol akınlarını kesmiştir. Üstelik Haçlı Seferlerine başarıyla karşılık verir.
14.yy’ın son çeyreğine gelindiğinde Memlük Devleti’nin Çerkes asıllı komutanların eline geçtiğini görüyoruz. Fakat bölgede etkili olan Türkler yıllar içinde bu Çerkes komutanların kültürleri üzerinde de etkili olmuşlar ve onların Türkleşmesini sağlamışlardır.
Osmanlılar ile Memlüklüler’i karşı karşıya getiren olay ise Memlük Sultanı Kansu Gavrinin, Anadolu’da yoğun Şii propagandası yapan Şah İsmail ile yakınlaşmasıydı.
Yavuz Sultan Selim döneminde Memlüklülere karşı yürütülen bir dizi savaş sonucu (1517) Ridaniye muharebesi neticesinde Mısır fethedilerek Memlüklü Devleti’ne son verilmiştir.
Henüz Hiç Yorum Yapılmadı..