Çok değil, birkaç ay kadar önce büyük otomobil üreticisi Volkswagen ismi bir skandalla adlandırılmaya başlandı. Küçük bir test ile başlayıp büyük şirketin CEO’unun istifasına kadar ilerleyen bu süreç dünya basını ve insanların markaya olan tutumu nasıl etkilendi? Bu konuyu İsrafil Abutalibov’la konuşup onun da yorumunu aldık. İşte, İsrafil Abutalibov’dan Volkswagen Skandalı yorumu.
ABD’deki testlerde dizel yakıt tüketen araçlarının egzoz emisyon değerlerini manipüle ederek hatalı gösterdiğini ortaya koydu. Bunun üzerine şirket ABD üzerindeki 482.000 aracını geri çağırma kararı aldı. ABD’deki mahkemelerin verdiği kararla şirket hatasını kabul ederek 15 milyar dolar para cezasını ödemeyi kabul etti, bununla birlikte dünyanın en büyük otomotiv üreticisi olan Volkswagen’in şirket hisselerinde önemli kayıp yaşandı.
İsrafil Abutalibov’a göre ise buz dağının görünmeyen kısmı da mevcut. İsrafil Abutalibov bu olayla birlikte insanların dizel yakıta olan güvenlerinin sarsıldığını ve dizelin güvenilirliğini yitirdiğini düşünüyor ve şöyle devam ediyor.
‘’Dizelin hayatımıza entegre sistemi enerji politikalarıyla alakalı. 1997 senesinde imzalanan Kyoto Protokolü gereğince imzalayan devletler karbondioksit salınımlarını uzun vadede düşürecekleri garantilerini verdiler. Bunu otomotiv sektörüne ise vergilerle uygulamaya çalıştılar ve başarılı oldular. Benzinin vergileri yüksekken dizel yakıtı düşük tuttular. İnsanlar da buna uyarak dizel yakıt tüketimine ağırlık verdiler. Öyle ki Batı Avrupa’daki araçların yarısından fazlası dizel motor içeriyor. Aynı zamanda enerji sektöründe de çok fazla tüketiliyor ve rağbet görüyor. Geçen sene ortaya çıkan emisyon skandalının bunu daha da derinleştireceğini ön görmekteyim. Zira dizel motorların karbondioksit salınımını azaltırken aynı zamanda çevreye çok zararlı azot oksit partiküller de saçtığı ortaya çıktı. Ağır kanserojen maddelerden söz ediyorum. Uzun süredir dizel kırmızı bir hattı herkes için bir taraf artısı öbürü eksisini göz önüne serdi, ama bu son olayla lobilerin yeniden hareketleneceğini düşünmekteyim. Şimdiden büyük sonuçlara imza atıldı örneğin Hollanda’da 2025 yılından itibaren dizel motorlu araç satışı yasaklanacak. Bazı Kuzey Avrupa ülkeleri de benzer şekillerde kararlar aldı. Elbette bunun sonucunu global açıdan değerlendirmek de gerekiyor. Çin’de dizel araç yok denecek kadar az mesela.’’
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.