Yakın tarihimizde 6-7 Eylül olayları olarak anılan ve özellikle İstanbul’da gerçekleşen, Rumlara ve diğer azınlıklara karşı girişilen yağma ve yıkım olaylarıdır.
Olayın çıkış nedeni Atatürk’ün Selanik’teki evinin bombalanması olarak bilinse de, böyle bir hadisenin gerçekleşmediği; fazladan da bu uydurma haberin Hükümet eliyle özellikle tezgahladığı kesinleşmiştir.
Demokrat Partisi‘nin büyük umutlarla ve geniş bir halk desteğiyle başa geçtiği 1950 yılından 1955’ e kadar olan dönem içinde beklentileri karşılayamadığı gibi giderek sertleşen tutumu halk efkarında ve toplumun önemli kuruluşlarınca eleştirilmeye başlanmıştır. Özellikle Chp’nin de etkili ve sert muhalefeti Adalet Partisi kadrolarını rahatsız etmiştir.
Demokrat Partisi içinde de başlayan hizipleşme, ayrıca ululararası diplomasi içinde gelişen Yunan ve Türk mücadelesi (Kıbrıs üzerinden) İktidar partisi yöneticilerinin dikkatlerini başka yöne çekmek gibi anlamsız bir politakaya itmiştir. İstanbul seçmeninin önemli bir kısmını gayrimüslimlerin oluşturması Hükümet politik çizgisinde tehdit olarak algılanması da olayların çıkışını destekleyen nedenlerdendir.
6-7 Eylül olayları Hadisesinin önceden planlandığı, İstanbul dışından göstericilerin özellikle getirildiği ve ellerine kazma ,kürek, yakıcı maddelerin verildiği Hükümete yönelik iddia edilen suçlamalardan bazılarıdır.
Neticede, 4 bin civarı ev, 1.000’e yakın işyeri, 73 kilise, bir sinagog, iki manastır, 26 okul ile aralarında fabrika, otel, bar gibi yerlerin bulunduğu toplamda 5 bin civarı mekân saldırıya uğramıştır.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.